Türkiye’de Çocuk Bayramı Kutlanırken, AB’den çocukları şiddetten daha iyi korumak için yeni önlemler


Avrupa Birliği’nin bugün Brüksel’de kabul ettiği tavsiye kararı, elbette doğrudan Türkiye’deki çocuklarla ilgili değil. Çocuk Bayramı‘na denk düşmesi de bir « tesadüf » olmalı! Ancak, içeriği Türkiye’de başta Aile’den ve çocuklardan sorumlu idarecilerin de dikkatlerini çekip, uyum sağlanması için gereken adımların atılması yönünde teşvik edici nitelikte ! AB Komisyonu’nun Demokrasi ve Nüfus İşlerinden sorumlu üyesi Dubravka Šuica atılan adımın, çocuklara yönelik şiddete karşı sıfır tolerans kültürüne doğru tüm aktörlerle ve çocuklarla birlikte sürdürülmesinin zorunlu olduğunu söylüyor. Zira, çocukların güvenli ve güçlendirilmiş koşullarda yetişmelerini sağlamak AB’nin geleceği ile de yakından irtibatlı temel bir yatırım niteliğinde.

***

Lire la suite

What kind of relationship does the EU want with Türkiye?: A More Democratic and European Türkiye or A Transactional Relationship?


EU puts all the blame on Türkiye and Turkish Cypriots for the deadlock in the island and now the solution to the Cyprus problem is turned into the precondition for co-operation with Turkey. When Turkey became a candidate back in 1999, many commentators claimed or perhaps wishfully expressed that hypocrisy and double talk were over. Depending on all the considerations above it is so sad to see that indeed they are not.

***

Lire la suite

Türkiye – Irak İlişkileri: Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı kalabilecek mi?


İlişkilerin gidişatını belirleyecek etkenlerden biri Türkiye’nin PKK ile mücadelesine Irak’ın nasıl destek veya iç politikasında tepki vereceği olacak. Ayrıca, Kerkük-Ceyhan petrol boru hattının hangi düzenlemelerle yeniden çalışmaya başlayacağına bakılacak… Ancak asıl önemlisi, bölgedeki dengelerde rol sahibi ABD, İran ve İsrail’in Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerde büyük bir değişime neden olabilecek Kalkınma Yolu gibi bir projeyi nasıl izleyecekleri, kabullenip kabullenmeyecekleri de merak konusu!

***

Lire la suite

Yaşlılar Mahkemelerde Gençler Sokaklarda Hükümet ve Çevre Bakanı Nerede?


AİHM, Yaşlı kadınların açtığı davada, İsviçre’yi ulusal seragazı emisyonlarını azaltmak konusunda yetersiz bularak bunun insan hakları gaspı olduğuna hükmetti. Gençler, İstanbul, Kadıköy’de iklim grevindeydi. Gençler bir kez daha hükümetlere iklim adaleti çağrısı yaptı. İyi de hükümet, yerel yönetimler, muhalefet ve özellikle de Çevre Bakanlığı neden sessiz bu mücadelede! TOKİ işleri daha fazla mı para kazandırıyor ki insanlık umurlarında değil!

***

Lire la suite

2500 Yaşlı Kadının Zaferi: Devletlerin temel hak ve özgürlükler açısından yapmadıkları için sorumlu tutulabilmeleri içtihatı!


Kişinin aşılması zor ve hatta olanak dışı görünen bir işteki engelleri yenme istenci, istek ve kararlılığına terimbilimde AZİM denir. Çocukluktan başlar, ölene dek te sürüp gider. Yasaya aykırılık, şiddetsizlik, kamuya açıklık, hesap verilebilirlik, hukuk devletine uygunluk için toplumların (Demokratik, özgürlükçü batılı ve çağdaş devletlerde) kendilerini yöneten yerel veya merkezi idare/iktidar ve siyasi partilere karşı tek yaptırımları sadece « sandık başı » değildir. Uygunsuzluk tespit ettiklerinde baskı oluşturabilmek için sivil direniş veya sivil itaatsizlik adı verilen karşı koyma eylemleri de mevcuttur. 64 yaşın üzerindeki isviçreli kadınların, küresel ortamda barışçıl bir devlet olarak tanınan İsviçre’yi tabiri caizse « dize getirdiği » hukuki süreç diğer toplumlara emsal teşkil edecektir. İşler, günümüzde sosyal medya ortamında cılız eleştiri yapmak, ağlaşmak, yaygara kopartmakla çözülmüyor ne yazık ki. Silâha başvurun, terör örgütü kurup dağa çıkın diyen sağduyu sahibi insanlar da yok (n.ö)

***

Lire la suite

Özgür ve Egemen Toplum Olabilmek ve CHP


Cumhuriyeti kuran parti, “Cumhuriyetçi Hareket Partisi” olarak adlandırılmamıştır. Çünkü, “Cumhuriyet” ayrı, “Cumhuriyetçi” ayrı kavramlardır. CHP; cumhuriyetçinin değil, cumhuriyet insanın partisi olmak zorundadır. Cumhuriyet insan; kendisini cumhuriyet gibi yöneten aklı iradesi vicdanı hür insandır. Hareket, halkın içinde etkinleştirilmek istenen bir eğilimdir, halkın bütünü değildir. CHP, kendi içinde partiiçi cumhuriyetle yönetilen halka yönelik bir partiye dönüştürülmelidir!

***

Lire la suite

AB’nin Seçimler Sonrası Gündemi: Güvenlik, Savunma, Rekabet Edebilirlik ve Genişleme


Uluslararası siyaset, var olduğu günden beri değişikliklere ve dönüşümlere sahne oluyor. Bu dinamizmde stratejik öngörü ve uyumlu planlama, modern dünyanın karmaşıklığı içinde yol almayı hedefleyen her aktör için bir zorunluluk. AB için de stratejik öncelikler belirlemek sadece bir gereklilik değil, ulusüstü bir varlık olarak evriminin temel taşlarından biri. AB’nin önünde şimdi kendi gidişatını şekillendiren yeni beş yıllık 2024-2029 Stratejik Gündem Taslağı duruyor. Brüksel’deki son Liderler Zirvesi’nde tartışılması öngörülüyordu ama…

***

Lire la suite

AB – Türkiye: İlişkilerin Değerlere Dayanan Bir Temele Oturtulması Mümkün, Ama…


Yeter ki değişim iradesi gösterilsin ve CB Erdoğan 31 Mart Seçimleri sonrasında vaad ettiği gibi yeni bir perspektif çizsin. Şu gerçeği kimse yadsıyamaz; Erdoğan iktidarı yaptığı reformlarla vesayet sistemini tasfiye ederek Türkiye’nin önünü açtı. Şimdi iktidarın Erdoğan orkestra şefliğinde yeniden reformcu kimliğine dönmesi gerekiyor. AB ile ilişkiler de buna dahil. Bir yazar diyor ki; Kavala’nın, Demirtaş’ın hapiste tutulmasının Türkiye’ye ne yararı var? Artık iklimin değişmesi ve baharın gelmesi gerekiyor. Yeniden reformcu kimliğine dönmüş bir AK Parti ve Avrupa Birliği hedefine yürüyen bir Türkiye. Görün o zaman ekonomi nasıl coşar. Kıbrıs’ı zaten Çiller-Karayalçın ikilisi AB’ye hediye etmiş ve Türkiye üzerinde baskı kurulmasına öncülük etmiş durumda. Erdoğan, istediğini elde ettiği takdirde Kıbrıs ile barış tesis edecek güce sahip değil mi! (n.ö)

***

Lire la suite

AB Liderler Zirvesi: Türkiye Kararı – Çevir Kazı Yanmasın İki taraf da Suya Sabuna Dokunmadan Vakit Kazansın


Aday ülke Türkiye, AB üyeliği konusunda kararlılığını korumaktadır. Bununla beraber, işbirliğimizin seçici bir anlayışla, bazı alanlarla sınırlanmasını reddediyoruz. AB ile diyaloğumuzu, mütekabiliyet çerçevesinde, AB’nin önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre ele alacağız.

***

Lire la suite

AB Türkiye’yi Görüşüyor!


AB’nin Belçikalı Başkanı Charles Michel, 27 üye devlet liderine yolladığı davet mektubunda, Türkiye’ye ilişkin stratejik tartışmayla ilgili gündem konusunda şunları dedi: “işbirlikçi ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişki geliştirmeye yönelik stratejik ilgimiz çerçevesinde şekillenecek. Bu ilişkinin geliştirilmesi aynı zamanda Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortamın desteklenmesine de katkıda bulunacak. Yaklaşımımıza uygun olarak bu konudaki çalışmalarımızın aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde ileriye götürülmesi gerekiyor…

***

Lire la suite

OYNAYAN, AVUNAN ve SONUNDA BİR ÇIĞLIK OLUP HİÇ’E GİDEN


Hiç
Hiç oğlu hiç
Hiçgillerden
Hiçten gelip hiçe giden

***

Lire la suite

12.000 ciltlik DNA Ansiklopedisi: İnsan Kaderi!


Epikür, dar açılı düşünceyle Tanrıyı insan yararı açısından yargıladı: Kötülük binyıllardır devam ettiğine göre Allah kötülüğü önlemek istiyor, önleyemiyorsa aciz; önleyebilirken önlemiyorsa kötü niyetlidir sonucuna vardı. Tanrı’nın İnsanüstü gücünün olaya 90 dereceden, dik açıdan bakabileceğini düşünemedi. Bugün bile dar açılı akıllar çözümü masalda, ya da inkarda sanmıyorlar mı! Peki, olayların akışı rastgele midir, önceden tasarlanmış mıdır, Kader bu denklemde nasıl bir rol oynuyor?

***

Lire la suite

NATO, Türkiye’deki Amerikan Nükleer Cephaneliği ve AB ile İlişkilerin Geleceği!


İncirlik’te depolanmış Amerikan Nükleer Silâhlarının da gündemde bulunduğu ve yeni nükleer korunma şemsiyelerinin arandığı bir sırada, AB ile ilişkilerin dönüm noktasına getirildiği günümüzde Brüksel, Ankara karşısında nasıl davranacak? Bir nükleer savaşta Kıbrıs, Rus oligarklara ev sahipliği yaptığı, geçmişte Sovyetler Birliği ile iyi ilişkiler kurduğu için hedef olmaktan kurtulacak mı? Yoksa Türkiye Vetosunu kaldırmasa da mevcut engelleri yumuşatacak mı?

***

Lire la suite

AB İklim Risklerinin Yönetilmesi: İnsanların Korunması Aciliyet Kazanıyor!


AB ülkeleri, 1990’lı yılların başından beri iklim kriziyle mücadelede konusunda önemli adımlar atıyor. AB’nin daha iddialı çevresel tedbirler aldığı gözlemleniyor. Ancak bu tedbirlerin görmezden gelinmemesi gereken oldukça ciddi bir ekonomik boyutu da yok değil! Bu bağlamda “İklim Risklerinin Yönetilmesi-İnsanların ve Refahın Korunması” başlıklı Komisyon’un son Tebliği, her şeyden önce iklim krizinin önlenmesine yönelik yatırımlar yapılmasını öneriyor. Zira, iklim krizi nedeniyle yüzyılın sonuna kadar AB GSYH’sinin yaklaşık %7 oranında daralabileceği gerçeğine gönderme yaparak, kısa vadeli kazançların uzun vadeli yıkımlara yol açabileceğine dair önemli bir mesaj içeriyor. Tebliğ, iklim kriziyle mücadele ederken refahın da korunması için yönetişimin ve var olan araçların güçlendirilmesi, yapısal politikalardan daha fazla yararlanılması ve iklim direncinin daha fazla finansmanına yönelik öneriler önerilerde bulunuyor.

***

Lire la suite

AB Biyoteknoloji ve Biyo-Üretim: Geleceği Doğa ile İnşa Etmek


AB Sağlık, tarım, endüstri ve çevre gibi konularda yenilikçi çözümler sunan biyoteknoloji ve biyo-üretim vizyonu çerçevesinde, doğayla uyumlu bir şekilde AB’nin rekabet gücünü artırmaya yönelik adımlaratmayı hızlandırıyor. Bu bağlamda kabul ettiği son tebliğ, çeşitli düzenlemeler ve uygulamalar içeriyor. “Geleceği Doğa ile İnşa Etmek: AB’de Biyoteknoloji ve Biyo-Üretimin Güçlendirilmesi” başlıklı Tebliğ altında önerilen eylemler çözüm önerileri sunuyor. Peki nedir bunlar? Zira hepsi, Türkiye’yi ve son seçimlerde yeni seçilen yerel yöneticileri de yakından ilgilendiriyor!

***

Lire la suite

Alissiz Harikalar Evreninde Şaşırışsız Yaşamak


Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamak demektir. Şaşkınlık ise, beklenmeyen bir olayın sonucu olarak bir irkilme tepkisiyle yansıyan, kısa, zihinsel ve fizyolojik durum anlamına gelir. Hayret bir şey, duyulanı anlatmaya yarayan ünlemdir. Tuhaf bulmak, garipsemek ve yadırgamak manasında kullanılır. Bilgilenmek becerilenmek için değilse, niçin varsın bu Evrende diye soruyor Şair!

***

Lire la suite

AB: Ortak Tarım Politikası ile İklim ve Çevresel Hedefler Arasındaki Dengeyi Koruma Arayışları!


AB Komisyonunun, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik yerine koşulluluk gerekliliklerini esnetmesi, OTP’nin meşruiyetini ve çevresel hedeflerini zayıflatabileceği öngörülüyor. Ayrıca, teklifin etki değerlendirmesi olmadan sunulmuş olması da eleştirilere yol açıyor. AP seçimleri öncesi, çiftçilerin bu protestolarının başta Avrupa Komisyonu olmak üzere AB kurumlarını ve liderlerini ciddi şekilde endişelendiriyor. AB’li çiftçiler, AB iş gücünün %4’ünden fazlasını temsil etmesinin yanısıra seçmenlerin genelinde destek görmeleri, AP seçimlerinde “sağa keskin bir dönüş” olasılığını artırıyor.

***

Lire la suite

Yerel Seçimlerin Ardından: Ya Herro Ya Merro – 2 – Kızım Sana Dedim Gelinim Sen de İşit!


Yerel seçimler ile Genel olanı arasında kesin bir çizgi çizerek yaşama devam etmek gerekmektedir. Bu arada bir tür « ödüllendirildiği » veya iktidara uyarı aracı olarak kullanıldığı anlaşılan muhalefete de – özellikle « Ana » ve « Etnik » – görevler düşmüyor, seçmen tarafından izlenilmeyecek değil. Zira, son İstanbul « Banknot Kuleleri » olayını seçmenin görmezden gelerek oy kullandığı ve « hırsızlar veya yolsuzluk yapanlar » ile kendisini aynı konuma oturtmaktan çekinmediği kesinlikle düşünülmemelidir.

***

Lire la suite

Umudumuz ve dileğimiz-Our hope and desire-Notre espérance et le désir: İnsanlık çok daha iyi günlerde yaşasın-May humanity live in much better days-Que l’humanité vive dans des jours bien meilleurs…


Prospera Pascha sit Օրհնեալ է յառութիւնն Քրիստոսի Καλό πάσχα חג פסחא שמח Joyeuses Pâques Happy Easter Frohe Ostern Zalig Pasen ¡Felices Pascuas Boa Páscoa Wesołych Świąt Wielkanocnych Schéin Ouschteren Paskalya Yortu’nuz hayırlara vesile olsun Glad Påsk Buona Pasqua Cáisc Shona Dhuit/Dhaoibh Schöni Oschtere Vrolijk Pasen Христос воскресе Dealihea cà s-afla! Glad Påsk

***

Lire la suite

BİLİM mi DUYGUSALLIK mı GÜNLÜK mü ÖMÜRLÜK ÖMÜR mü?


Makine duygulandırılsa bile, duygusu doğal değil sanal, insani değil mekanik olacaktır. Bilim, Evrenin olağanüstü yapısını ve işleyişini öğretirken; insan çoğunluğunun aldırışsızlığı, duyarsızlığı affedilir gibi değil. Sen varsan varlar, Sen yoksan yoklar. Evren sensin !

***

Lire la suite

İklim Krizi ve Açlığa Uzanan Eylemsizlik Süreci: Yiyin efendiler yiyin…


Yiyin birbirinizi, PKK sempatizanları ile Cumhur İttifakı yandaşları, Belçika’da; Yiyin birbirinizi, İktidar ve Muhalefet, yerel seçimler savaşında; Yiyin birbirinizi, futbol kulüpleri ve taraftarları, görkemli sahalarınızda; Yiyin efendiler, yiyin, bu sofracık, halkımızın varı yoğu, hayatı, sakın çekinmeyin, yiyin, yutun, bu iştah veren sofra sizlerin. Verir bu fukara insanlık nesi var nesi yoksa hepsini, verir malını, canını, umudunu, düşünü, rahatını, sağlığını, içinin bütün ateşini. Hadi, hadi yuvarlayın, düşünmeyin haram mıdır, helal mi? Çünkü eninde sonunda birbirinizi yemek zorunda kalacaksınız, yiyecek başka şey bulamadığınızdan dolayı. (Tevfik Fikret’in “Han-ı Yağma” Şiirinden uyarlama – https://www.youtube.com/watch?v=gA1Rre2Ku-g)

***

Lire la suite

Savaşın Getirdiği Dönüşüm: Rusya’ya Terör İle Boyun Eğdirtmek Mi?!


« Savaş »ın ilke ve kuralları bulunmasına karşın, « ahlâk »ının olmadığı iki yılı aşkın bir süredir devam eden Rusya-Ukrayna örneğinde, doğrudan veya dolaylı taraf olanların davranışlarında açık biçimde görülüyor. Bir ülke düşünün ki – ABD – Rusya’daki terör saldırısının istihbaratını alıyor (!) ve onlarca insanın katledilmesine gözlerini kapama pahasına uyarmıyor! NATO müttefikleri olmalarına ve de savaş içinde bulunmamalarına karşın kimi ülkelerin yıllardır Türkiye’ye karşı terör eylemlerini « insan hakları ihlâlleri » bağlamında anlayışla karşılamaları (!) teröristlere her türlü desteği vermeleri şimdilerde daha iyi anlaşılmıyor mu?! Rusya’daki hain ve kalleşçe terör saldırısı, Ukrayna Savaşı’nda bir dönemeç noktası olabilir mi?

***

Lire la suite

“Zulmet-i Beyza”cılar versus “Gerçekçi Bilimciler” : Sisli ortamın yobazları ile Atatürkçüler, Çağdaş Yaşamcılar ve Aralarındaki Fark!


Araplar dışında islamı kabul eden milletler; eğer Kur’anı anadillerine çevirerek okumuyorlarsa, islam onlara dilsizdir. İslamı özümlemeleri mümkün değildir. Anlamsız sevap, adı üzerinde anlamsızdır, koftur, boştur. Anlamak akılla olur. Anlanmayan anlaşılmaz. Anlaşılmayan sevap olamaz.. Halkı kandırarak madden ve manen sömürmek isteyen çıkarcılara meydan böylece boş kalır. Peki, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin; “Maneviyat için en hakiki mürşit ilimdir fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir” diyenin izlenmesi konusunda ne yapmıştır? Dinciler, müslümanlara dinlerini yaşatmak için örgütlenirlerken; ADD ve ÇYDD söylem dışında ne yapmış, yapıyor?

***

Lire la suite

Türkiye’de Ne Seçim Kazandırır; İnsanca Yaşatacak Politikalar Mı, Karşılıklı Suçlamalar Mı?!


BM’nin son raporuna göre Türkiye İnsani Gelişmede 193 ülke Arasında 45’inci Sırada bulunuyor. Diğer deyişle, kimilerinin sıkça iddia ettiği gibi hiç de “kıskanılacak” bir konumda değil. Peki sorumluluk sahibi kimler? Elbette bu konuda da tüm ipleri ellerinde tutan iktidar, şimdi kalkıp da suçu muhalefete yükleyecek değil herhalde değil mi? Anlı ve şanlı Türkiye basını – matbu baskılarını tenzih ederek – nedense en çok tartışılması gereken, iklim değişikliği üzerine vatandaşın/seçmenlerin ne düşündüklerine dair yapılan son anketlere hiç yer vermiyor. Oysa, %55 Hükümetin ve Devletin başıdır diyor. Çelişkili bir şekilde %22’si yerel yönetimler demesine karşın, %75’i yeterli çabayı göstermediklerini söylüyor. İktidar partisi önlerinde bir “engel” mi teşkil ediyor şeklinde algılamak gerekiyor?! Nazım Hikmet’in ‘Türk Köylüsü’ şiirindeki ‘Topraktan öğrenip kitapsız bilen’ dizelerini hatırlatanlar bile şaşkınlıklarını gizlemiyorlar!

***

Lire la suite

AB Neden Yeni Bir Savunma Stratejisine Gerek Duyuyor?


2030 yılına kadar pek çok hedef ortaya koyulan yeni strateji özellikle, yaşanması muhtemel herhangi bir kriz anında önceden hazırlıklı olma isteğinden dolayı. Ağzı yanan Brüksel yoğurdu üfleyerek yemek zorunda kalmamak istiyor. Ayrıca, Avrupalı devletlerin savunma sanayisindeki rekabetçiliğini artırmayı ve AB üye ülkelerinin kolektif bir savunma mekanizmasına sahip olmasını hedefliyor. Avrupa Yatırım Bankası’nın üye ülkelere borç verme politikası da savunmaya odaklanmış şekilde yeniden yapılandırmak suretiyle de, savunma bütçeleri yeni güvenlik anlayışına göre düzenlenecek ve dışa harcanan paraların içeride kullanılmasına yol açacak. Savunma satın alma bütçelerinin 2030 yılına en az %50’sinin ve 2035 yılına kadar da %60’ının AB içerisinden karşılanması sağlanacak.

***

Lire la suite